Yeni Nesil Başarı: Merkezde ve Dengede Kalabilmek

Teknoloji ile yeni bir paradigma değişikliği yaşadığımız ve yapay zeka’nın büyük bir hızla geliştiği günümüzde eğitim modelleri, gelecekteki meslekler ve bu meslekler için öngörülen beceriler yeniden değerlendiriliyor ve tabii ki beraberinde başarıyı getirecek unsurlar da…

Pek çok uzman, “Soft Skills” olarak tanımlanan becerilerin insanlığın teknoloji ile sınandığı böylesi bir süreçte çok daha önemli olacağı görüşünde.

Bu süreçte, çocuklarımızın başarıya ulaşmasını sağlayacak beceriler arasında en önemli unsurlardan biri de öz-düzenleme becerisi. Karmaşık ve stresli ortamlarda dahi kendini merkezde ve dengede tutabilen bireyler, akademik ve kişisel başarıda daha ileri gidebiliyorlar. Peki, çocuklarımızın bu beceriyi kazanmalarını nasıl sağlayabiliriz?

Ana okulundan başlama üzere çocuklar için öz-düzenleme becerisinin geliştirilmesi yaşam başarılarında büyük önem taşıyor. Kütüphanemizden seçtiğimiz Stuart Shanker’in "Self-Reg" (Öz-Düzenleme) isimli kitabı, çocukların dikkat, öğrenme ve stres yönetimi arasındaki ilişkiyi ele alarak öz-düzenleme yöntemlerini açıklıyor. Bu yöntemle çocukların enerji-gerginlik dengesini sağlamaları ve öğrenmeye karşı daha motive olmaları hedefleniyor.

Kitabın sunduğu bakış açısını, kendi deneyimlerimizle harmanlayarak değerlendirmek gerekirse öğrencilerimizin dikkat süresi, motivasyon ve enerji yönetimi gibi konularda daha bilinçli olmalarını sağlamamız gerektiğini söyleyebiliriz. Kitaptan ilginç ulduğumuz bazı noktaları sizlerle de paylaşmak isteriz.

Yeni Nesil Başarı: Merkezde ve Dengede Kalabilmek

ÇOCUKLARIN YAŞLARI KADAR KONSANTRASYON SÜRESİ VE STRES YÖNETİMİ

Gözlemlerimize dayanarak söyleyebiliriz ki, birçok öğrenci kaygılı olduğunda odaklanmakta zorlanıyor. Kaygı ve öğrenme arasındaki doğrudan ilişkiyi göz önünde bulundurduğumuzda, çocukların yaşları kadar dakika boyunca dikkatlerini toplayabildiklerini söyleyen "Self-Reg" kuralı oldukça mantıklı görünüyor. Ancak, bu süre aşıldığında çocukların limbik sistemleri tetikleniyor ve öğrenmeye karşı motivasyonları düşebiliyor. Ne yazık ki, yetişkinler çoğu zaman bu durumu "tembellik" olarak algılıyor ve yanlış yönlendirme yapabiliyorlar.

MOTİVASYON VE ENERJİ DOĞRU ORANTILI

Shanker’in vurguladığı gibi, motivasyon ile enerji arasında güçlü bir bağ var. Çocuk ne kadar enerjikse, o kadar motive oluyor. Ancak yoğun bilişsel talepler, yüksek stres seviyeleri ve aşırı bilgi yükü çocukların odaklanmasını zorlaştırabiliyor. Bu noktada, biz eğitimciler olarak öğrenme ortamını çocuklarımız için daha elverişli hâle getirmeliyiz. Ders anlatım hızımızı onların öğrenme seviyelerine uygun hâle getirmek, bilgiyi daha net ve ilgi çekici bir şekilde sunmak gibi yöntemler öğrencilerimizin akademik performansını artırabilir.

ÖĞRENME SÜRECİNDE ÇOCUKLARIN GERÇEK İHTİYAÇLARINI ANLAMAK

Çocuklarımızın konsantrasyon sorunları yaşadığında, onlara daha fazla çaba göstermeleri gerektiğini söylemek yerine, onların öğrenme stillerini keşfetmelerine yardımcı olmalıyız. Örneğin, bazı öğrenciler müzik dinleyerek daha iyi odaklanabilirken, bazıları tamamen sessiz bir ortamda daha verimli çalışabilir. Çocuklarımızın öğrenme süreçlerine yönelik farkındalıklarını artırmalarını desteklemek, onların akademik başarılarını olumlu yönde etkileyecektir.

SESSİZLİK VE SAKİNLİK FARKI

Öğrencilerimize "sakin ol" dediğimizde, çoğu zaman bunu "sessiz ol" olarak algılıyorlar. Oysa, sakin olmak ile sessiz olmak aynı şey değildir. Çocuklar, gerginliklerini kontrol etmeyi ve enerjilerini dengelemeyi öğrenmeliler. Beden farkındalığı geliştirmek, bu noktada önemli bir adımdır. Öğrencilerimiz, nasıl hissettiklerini anlamayı öğrendiklerinde, stres ve dikkat dağınıklığını daha etkili bir şekilde yönetebilirler.

Sonuç olarak, çocuklarımızın stres seviyelerini düşürmek ve öz-düzenleme becerilerini geliştirmek, onların akademik ve duygusal gelişimi için kritik öneme sahip. Stuart Shanker’in "Self-Reg" kitabının, bu alanda rehberlik sağlayabilecek önemli bir kaynak sunduğunu düşünüyoruz.

Çocuklarımızın gelişimini en iyi şekilde destekleyebilmek için, eğitimciler ve ebeveynler olarak onların bireysel ihtiyaçlarını anlamaya ve öğrenme süreçlerini desteklemeye odaklanmalıyız.

Öz-düzenleme, çocuklarımızın hem akademik hem de kişisel yaşamlarında dengeli ve başarılı bireyler olmalarına katkı sağlayacaktır.

~ YENİ NESİL 2000 OKULLARI


Previous
Previous

Yeni Nesil Başarı: Kendini Gerçekleştirmeyi Öğrenmek

Next
Next

Yangın, Travma ve Çocuk